Seppe adında bir kunduracı işinden ve patronundan pek memnun
değildir. Bu yüzden işinden ayrılıp başka bir işe başlamak istemektedir. Ama
Seppe ne yapacağını bilememektedir. Kendisi de tam da çalıştığı yerden ve
çalışma arkadaşlarından ayrılırken karşısında bir cüce görür. Cüce kendisine
yardım edeceğini söyler. Cüce ona bir çörek verir ki bu çörekten ne kadar
yersen hemen kendini yeniden tamamlanır. Bu çöreğin bitivermesinin tek sebebi
bir kerede yenmesidir. Bir de ona 2 çift pabuç verir. Pabuçlardan bir çifti
istediği yere bırakmasını, diğerini de giymesini ister. Bu pabuçların kendisine
uğur getireceğini söyler. Tüm bunlara karşılık kendisinden istediği şeyin
gideceği yerde yol üstü olan Blau… Gölüne yakın bir yerde bir kurşun kütlesini
kendisine getirmek olduğunu söyledi cüce. Seppe böylece yollara düştü. Bu arada
bahsi geçen gölün oralarda yaklaşık yüzyıl öncesine kadar pek gizemli olaylar
meydana gelmişti. Kocasına çocuk doğuramayan ve gülümsemeyi başaramayan bir su
perisi o göle sürgün edilmişti. Çevredeki halk bu kadını görmekte ve çoğunlukla
da korkmaktaydı. Özellik de kilise rahipleri bu kadından hoşlanmaz onun yıkım
getirdiğini söylerdi. Ama yakınlardaki bir handaki kişiler bu kadını severdi.
Kadın onlara ilk göründüğünde kendisine iyi davrandıklarını gördü. Böylece her
gün gelmeye devam etti. Öyle ki artık bu su perisi ve han sahipleri artık dost
olmuşlardı. Su perisi onlardan çok şey öğreniyordu. Bu arada su perisi onlarla
o kadar eğleniyordu ki artık gülümsemeye başlamış ve bu durum devam ediyormuş.
Öyle ki en sonda kral kocası bunu öğrenir öğrenmez onu sürgünden alıp evine
götürmeye gelmiş. Bu arada Seppe’nin
aradığı kurşun kütlesi bir ahtapot dişi olup onu sol tarafında taşıyana
görünmezlik gibi bir özellik verirdi. Bu ahtapot dişi eskiden balık avlamakta
olan bir avcının oltasına takılıp sonradan da bir şekilde su perisinin eline
geçmişti. Kral su perisini almaya geldiğinde peri han sahiplerine çok büyük
hediyeler bıraktı. Öyle ki bu hancıların soylarından gelen kişiler de bile
yılın belli günleri ki bu hana uğrayacak olanlar ki -bu günler su perisinin
gülümsemeye başladığı günlerdi- kuyunun dibinde belirecek armağanları alacaktı.
Seppe ise bu günlerden bir gün oraya gelivermişti. Ancak Seppe ayakkabı
çiftlerini giyerken çiftlerin tekini karıştıvermişti. Diğer çift ise dul bir
kadının kızı olan bir kızın eline geçmişti. Ayakkabıları giydiklerinde çiftler
uyuşmadıkları için her ikisinde de sakarlık baş gösteriyor ve işleri bozuntuya
uğruyordu. Bu arada Seppe evlencek dul bir kadın buldu ama bu kadın eski
kocalarını zehirlemiş oldukları için oradan da kaçtı bu bahsi geçen hana yakın
bir yerde kurşun külçeyi buldu. Böylece cücenin diyarına yol aldı. Eski yerine
geldiğinde kontun bir şölen düzenlediğini gördü. Cüceyle karşılaştı ve ona
külçeyi verdi. Cüce bunun karşılığını da vereceğini söyledi. Ertesi sabah Seppe
uyandığında üzerinde kendisi o derece güzel ve hoş giyimli biri olarak uyanmıştı
ki neredeyse hiç kimse onu tanıyamayacaktı. Şölen sırasında cambazlar ip
üzerinde gösteri yaparken Seppe de gösteriye katılmak için dayanılmaz bir istek
duyuyordu. Derken pabuçları onu hemencecik ipin üstüne götürdü. Hemen karşısına
da dulun kızı diğer pabucu almış alan kız geldi ve beraberce herkesin gözü
önünde olağanüstü gösteri yaptılar ve daha ip üzerindeyken evlenmek için
sözleştiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder