BERBER DÜKKANINDA
Kirli
pasaklı bir berber dükkanında Makar Kuzmiç sabahın erken saatinde işyerinde
temizlik yaparken içeri bir adam gelir. Bu adam Erast İvanoviç Yagadov'dur.
Bunlar kendi aralarında hal hatır sormaya başlar. Bu adam Kuzmiçin vaftiz
babasıdır. Ve sürekli olarak bedava burada traş olur. Sohbetlerinde Kuzmiç
adamın kızı Anna Erostova'yı
sorar.
Babası kızının geçen hafta nişanlandığını söyler. Bunu duyan adam şoke olur ve
ağlamaya başlar. Kendisinin kıza ilgisi olup onunla evlenmek istediğini, daha
önce kızın
annesiyle bu durumu konuşup onay aldığını söyler. Ancak adam kızın nişanlısının
zengin biri olduğunu ve bunun kaçırılamayacağını söyler. Berber her ne kadar
onu traş
etmeye çalışsa da onu traş edemez ve yarın gelmesini söyler. Saçları yarım
traşlanmış adam yarın sabah gelir. Ama bu sefer berber önce para der. Bunun
üzerine
İvanoviç hiç
bir şey demeden oradan çıkar, bir daha gelmez. Saçlarını da başka bir yerde
traş ettirmeden diğer yarısının uzamasını bekler.
MEMURUN ÖLÜMÜ
Bakanlığın
birinde yazman olarak çalışan İvan Dimitriy Çerviakov, günün birinde
tiyatrodayken birden hapşırır ve bu hapşırmasıyla önünde olan adamın başını
silmesini görerek onu rahatsız etmiş olduğunu anlayarak özür diler. Öndeki adam
daha üst düzey memur Brizjalov’dur. Adam önemli olmadığını söyleyip geçer ama
Çerviakovun içi rahat değildir. Çıktıklarında tekrar adamın yanına gelir
olanları hatırlatır ve yine özür diler. Adam ise Çerviakovun yaptığına anlam
vermez ve onu hiç umursamaz. Adam ise yaptığı kabalığı bir türlü unutamayarak
sonraki gün adamın ofisine gider. B ise artık delirir nerdeyse, ona kızar.
Sonraki gün Ç yine oraya gider. B artık bunalmıştır. Eve gider. Kendini yatağa
atar ve bir daha kalkamaz. Can vermiştir.
YARAMAZ ÇOCUK
Yakışıklı
bir çocuk olan İvan İvaniç Lapkin ve çok güzel bir kız olan Anna Semyonovna
Zamblistkaya günün birinde balık avlamak ve daha çok da yalnız kalmak için
nehir kıyısına gelirler. Bu arada oğlan kıza aşkını açıklamış ve öpüşmeye
başlamışlardır. Onların öpüşürken birden nehrin içinden Lapkin’in kardeşi Kolya
görünür. Kolya onları şikayet etmekle tehdit eder. 1 ruble verirlerse kimseye
söylemeyeciğini söyler. Çocuk 1 rublesini alır. Artık bundan sonra da sürekli
onların peşindedir. Onlardan her türlü para ve hediye alır. Ta ki oğlan kızı
isteyip taraflarda bunu onaylayınca iki sevgili çocuğun kulağına yapışır ve
asıl mutluluğu o andan itibaren yaşadıklarını düşünür.
HEP DİLİMİN YÜZÜNDEN
Genç ve
yoksul bir adam, çok güzel ve zengin bir kız olan ve aynı zamanda da kendisine
aşık olan kızla abuluşur. En sonunda ona açılıp onu çok sevdiğini söyler. Kız
da bunu olumlu karşılar. Ancak çocuk kendileri arasındaki maddi ayrımlardan
bahseder. Eğer ki kendisiyle evlenirse yoksul biriyle evlendiğinden eski
alışkanlıkları ve lüksü bırakması gerektiğinden bahseder. Kız ise kendi
parasının kendilerine yeteceğini söylemekte ve bunda inat etmektedir. Ama genç
adam çoşmuştur, konuştukça konuşur. İçinden de kızın parasının kendilerine
yeteceğini düşünüp, bir an önce onunla evlenip paralara konmayı düşünür. Bunun
üzerine kız alar, kalkar ve ikisinin evlenemeyecinin genç adamın söylediklerine
hak verdiğini söyler. Genç adam ise ortada yapayalnız kalır.
SÖĞÜT AĞACI
İki şehir
arasındaki posta yolunda artık yıkılmaya yüz tutmuş bir değirmen söğüt ağacının
gövdesine dayanarak ayakta kalmaktadır. Söğüt ağacı da oldukça büyük ve
yaşlıdır. Arhip denen bir adam ise sürekli bu söğüt ağacının altına gelir ve
orada balık avlar. Artık iyicene yaşlanmış adam geçmişte orada gördüğü bir
olayı anlatır. Bir gün posta arabası o yol üzerindeyken durur. Arabacılardan
biri demir çubukla diğer arabacıyı öldürür ve Arhipi farketmeden ağaç kovuğuna
bir çanta koyar. Arhip ise cinayete tanık olmuştur. Sonradan cinayetin
araştırılması için oralarda araştırma yapılır ama bir şey bulunamaz. Adam
vicdan azabı içerisinde çantayı oradan çıkarıp yetkililere götürür. Götürdüğü
yerde adamlar önce çantayı alırlar ondan. Aradan on dakika geçtikten sonra
çantayı ona geri verip burasının Maliye bürosu olduğunu, polise gitmesi
gerektiğini söylerler. Çantayı geri alan adam çantanın hafiflediğini düşünür.
Adam çantayı polise verir. Polis çantaya bakar ama çantanın içi boştur. Böylece
bundan bir şey çıkmaz. Sonraki günler Arhip yine söğüt ağacı altındayken o
arabacı adam gelir. Çantayı arar ama bulamaz. Arhip çantayı polise verdiğini
söyler. Bunun üzerine arabacı Arhipi döver. Bundan sonra da o da o söğüt
ağacının çevresindedir hep. Günün birinde artık o adamın vicdana azabı
dayanılmaz hale gelir ve karakola gidip her şeyi itiraf ederler. Ama polis
adamın sarhoş olduğu için kendini suçlu gördüğünü düşünür. Ve onları serbest
bırakır. Böylece arabacı kendine nehire atarak intihar eder.
KALE GİBİ KADIN
Uzaklardan
kocasından gelen mektupla sarsılan kadın, çiftliğinin satıldığını ve ellerinde
para kalmadığını ve kendisinin de Odesa’da olduğunu söyler. Bunun üzerine kadın
afallar, ne yapacağını bilemez. Kocasının kendisini aldattığını ve malını
mülkünü de yediğini düşünür bu arada konuklar gelmeye başlar. Kuzeni emekli
general, emekli profesör, yazlıkçı komşular. Tüm bu keşmekeş içinde kadın
dalgın kimseye odaklanamayıp kocasının mektubunu düşünür.
NASIL EVLENDİĞİMİN RESMİDİR
Anne ve
babası genç adamı Zoya Andreyevnayla evlendirmek istemektedir. Ancak hem genç
adam hem de Zoya isteksizdir. İkisinin başka sevgilileri vardır ve ikisi de
bunu bilmektedir. Kendileri en sonunda evlenmyeceklerini ailelerne anlatmak
için gittiklerine anne-babaları bunu tine kavul etmez. Ve onları evlendirir.
Evliliğin ilk yıllarında zorluk çekmiş olsalar da sonraları birbirini sevip
aymaya başlamışlardır.
KORKUNÇ BİR GECE
Panihidin
daha önce başından geçmiş bir olayı anlatır etrafındakilere. Zamanında fırtına
ve yağmurlu bir gecede arkadaşlar bir araya toplanmış. Ruh çağırma seansı
yapmaktalar. Çağırdıkları ruh da sipinoza’nın ruhudur. Spinoza Panıhidin’e bu
gece öleceğini söyler. Seanstan sonra herkes evine gider. Ama Panihidin çok
korkmuştur. Eve zar zor giden Panihidin evde ışık yaktığında odanın ortasında
bir tabut görür ve çok korkup kendini dışarı atar. Bir süre o fırtna ve
yağmurda dışarıda bekler. Eve gitmeye cesaret edemez. Bir arkadaşının evine
gitmeye karar verir. Gittiği yerde arkadaşı evde değildir ancak Panihidin
içeriye girdiğinde yine bir tabut görür. Ve artık gördüğünün göz yanılsaması
olduğunu zanneder buna rağmen çok korkar. Derken başka bir arkadşına gider ki
orda da aynı şey vardır. En sonunda cesaretlerini toplayıp tabutun yanına
giderler. İçinde bir mektup vardır. Mektupta da arkadaşının tabutçu akrabasının
ekonomik olrark zor günler geçirdiği, tabutlarına haciz geldiği ve bu yüzden de tabutları tanıdık herkese
gönderip zamanı gelince geri alacağını söyler.
YAĞMURDAN KAÇARKEN DOLUYA TUTULDU
Konuşurken
oldukça kaba saba olan bir adamın mahkemeye verilmesi ve mahkemeye verildikten
sonra da özür dilerken çok kaba bir dil kullanan bir adama verilen cezayı
anlatır bu öykü.
ÇIKAR İÇİN EVLİLİK
Evlenmekte
olan bir adamın bu arada oradakilerle konuşması sonucu onların cahil olduğu
izlenimi vermesi sonucu ve evliliğin de çıkar sonucu bir iş olduğunu
söylemesiyle damadın onu kovması , bunun üzerine adamın hediyelik olarak
verdiği parayı geri alması, sonraki gün evlilikten sonra kararlaştırılan 1000
ruble yerine 900 ruble çeyiz verilmesiyle ortalığı birbirine katan damat ve
damadın siniri sonucu kuş tüyü yatağı parçalaması ve gelinin bu kuş tüyü yatağı
yüzünden ağlaması.
YAŞAYAN TARİHLER
Öyküde eski
günlere özlem duyan adamın bunu yaparken de zaman ölçütü olarak çocuklarının
yaşlarını alıp, eskilerin hep daha iyi olduğu vurgulanır.
UNVANLAR KALDIRILDI
Rusya da
yeni bir yasa çıkartılıp, tüm askeri unvanların değiştirildiği ve bazılarının
da kaldırılması ayrıca sivil hayattaki rütbelerde de değişikliğe gidilmesi
rütbesini kaybetmesi sonucu eski bir astsubayın bunu kabullenememesi.
ÇİZMELER
Bir otelde
çizmelerini boyatmaya bırakmış bir adamın çizmelerini istemesiyle, uşağın
çizmeyi yanlış odaya bırakması sonucu başka bir çizme giymesi sonucu çizmesini
bulmak için o odada bulunan adamı bulup bunu istemesi. O odadaki adamın evli
bir kadınla birlikte olması ve o anda kocasının orada bulunması. Böylece evli
bir kadına iftira atılması. Çizme arayan adamın koca tarafından dövülmesi.
ATLA İLGİLİ SOYADI
Dişi acıyan
adam ne ilaç kullanırsa kullansın acı çekmeye devam eder. Uşaklardan biri başka
bir yerde bir adam bulunup, dişe üflediği gibi acıyı geçirttiğini söyler. Ona
mektup yazmak istemektedirler ama adamın ismini bir türlü hatırlayamaz. Ama
isminin bir atla ilişkin olduğuna emindir. Günler geçer herkes bütün atla
ilgili isimler söyler. Ama doğru isim onlar değildir. En sonunda adam
dayanamaz. Dişini çektirip kurtulur. Bu arada isim uşağın aklına gelmiştir.
Yulafoviç.
YOLUNU ŞAŞIRANLAR
Zil zurna
sarhoş olan iki adam eve gitmeye çalışırlar ama gittikleri yer evlerine uzak
bir kümestir. Oraya girdiklerinde tavuklar kaçışır, hayvanlar böğürür. Bunun
üzerine etraftaki insanlar polis çağırır.
KUNDAKÇI
Tren
raylarından somun çalan adamı hakim sorgular. Ama adam somun çalmanın kimseye
zararı olmadığından dem vurur. En sonunda da hapis cezasına çarptırılır.
PRİŞEYEBEYEV BAŞÇAVUŞ
Başçavuş
herkesi istediğini yaptırmak isteyen, hep en doğruyu bilip insanlara bunu
yaptırmaya çalışan biridir. Bunun üzerine adam şikayet edilir. Ama o hala
diğerlerinin bir şey bilmediğinden bahseder.
AH ŞU İNSANLAR
Tren
kondüktörü trende biletlere bakıp işini yapmaya çalışmaktadır. Biletini kontrol
etmek için adamın birini kaldırır. Adam uyumak için ilaç aldığını, kendisinin
ise onu rahatsız ettiğini söyler. Bunun üzerine aralarında tartışma başlar.
İkinci sefer, tren şefi geldiğinde adam yine oraya gider ve her ne yapıyor ise
bunun görevi olduğunu söyler ve eğer inanmazsa şefine sorabileceğini söyler.
Ama adamı yeniden uyandırmıtır. Bunun üzerine etraftaki insanlar buna tepki
vermiştir.
BU KADARI DA FAZLA
Adamın biri
kasabasına gitmek için zar zor bir posta arabası bulur. Yolda giderlerken
yanında çok para olduğu için de yolcu kendisinin soyulmaktan korktuğu için
yanında olmamasına rağmen silahlar olduğunu, kendisinin çok güçlü kuvvetli
olduğundan bahseder. Bunun üzerine arabacı korkar ve kaçmaya başlar. Adam tek başına
kalır, üstelik yolu da bilmez. Bunun üzerine oralarda bir yerde saklanan adamı
çağırır, kendisinin şaka yaptığını söyler ve arabacı tekrar gelir.
YAŞLILIK
Adamın biri
doğup büyüdüğü kasabaya gelir. Orada boşanma davasını almış olan avukatla
konuşur. Avukatın söylediğine göre o zaman karısının istediği miktardan çok
daha fazla para istemiş olup, fazlasını kendi cebine indirmiştir.
AYYAŞIN
İLACI
Ünlü bir
tiyatro oyuncusu gösteriş içinde çağrıldığı kente gelir. Ancak adamın birden
ayyaşlığı tutmuştur ve oyunda oynayamaz. Bunun üzerine ayyaşları iyileştirdiği
söylenen bir adama götürülür. Adam ona bir güzel dayak atar. Akşama kadar
hırpalar onu. Ama sonuç yoktur. Üstelik bu işlemin bir hafta devam ettirimesi
gerektiğini söyler.
ÇEYİZ
her şeyden
önce çeyizi düşüne kadın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder