Erzurum Yolculuğu
Öyküde Puşkin Petersbgdan başladığı yolculukta erzurama
kadar olan yolculuğunda yol boyunca farklı kültür ve topraklarda tanıklık
ettiği şeyleri dile getiriyor. En son erzurumda rus-erzurum kuşatmasını da
gördükten sonra yazar geidiği yere tekrar geri döner.
İVAN PETROVİÇ
BYELKİ’NİN ÖYKÜLERİ
ATIŞ
Anlatıcı bir subay olarak yoksul bir kasaba subaylar
arasında bulunmakta ve alaylarında sürekli atış yaparak ve zaman öldüren şeyler
yaparak harcarlar. Bu alay içerisinde adı Silvio olan biri vardır ki bu adam
heybetli, sinirli, saygı gören ve yaşının büyük olmasına da bağlı olarak
korkulan bir adamdır. Kimse bu adama bulaşmayı istemez. Kendisi çok iyi bir
atıcıdır. Günün birinde subaylar Silvio’nun evinde kâğıt oynarlarken yapılan
bir hata sonucunda her zamanki gibi yanlışlık durumlarında Silvio not alan
Silvio’ya aralarına katılan bir genç karşı çıkıp yüzüne vurduğunda adam çılgına
döner. Bunu gören herkes genci artık ölü olarak düşünmektedir. Ancak aradan
geçen günlere rağmen hiçbir şey olmamıştır. Bunun üzerine bu olayın kendisine
yakışmadığını düşünen anlatıcı için Silvio o eski onurunu kaybetmiştir ki bu
olaydan sonra daha önce araları çok iyi olan bu ikisinin arası açılır. Günün
birinde bir posta gelir ve Silvio gelen habere çok sevinip oradan ayrılacağını
ve son olarak bir veda yemeği vereceğini söyleyip özellik de anlatıcının
gelmesini ister. Eğlence bittikten sonra Silvio ona anlatması gereken bir şey
olduğunu söyleyip, o olaydan sonra kendisinin onun gözünden düşmüş olduğunu
fark etmiş olduğunu söyler ve neden bu olaya tepkisiz kaldığını anlatır.
Kendisinin anlattığına göre eskiden ordudayken yine aynı şekilde görkemli ve
saygıdeğer bir yaşantı sürerken günün birinde orduya oldukça zengin, yakışıklı,
saygıdeğer biri gelir ki bu adam kendisini gölgede bırakır. Aradan geçen zaman
süresince bu ikisinin arasındaki soğukluk kendilerini düelloya kadar iter.
Düelloda genç ilk atışı atar, ıskalar. Ama Silvio bu adamın ölüme bu kadar
pervasız olduğunu görüp vurulmayı hiç umursamadığını gördüğü için ona ateş
etmekten vazgeçip sonradan istediği bir zamanda kendisine atışını atacağını
söyler. Silvio’ya gelen mektupta bu adamın evleneceği yazılıdır ve Silvio şimdi
gidip ona ateş ederek öcünü alacağını düşünmektedir. Silvio gider adamı bulur
ve evliliğin ilk zamanlarında adamı evde yalnız bulur. Yine ilk atışı adama
verir. Adam evindeki bir tabloyu vuruştur. Tam kendisi ateş edecekken adamın
karısı gelir. Olanları görünce adama yalvarır ve ateş etmemesini söyler ama
kocası karısına kızar. Vurmak istiyorsa vursun der. Olanları gören adam için
adamın kendisine ateş etmeye mecbur bırakmış olmanın kendisi için yeterli
olduğunu söyleyip yine ateş etmez. Ve gider. Bir daha da ondan haber alınmaz.
Bu arada aradan yıllar geçmiş olup anlatıcı alaydan ayrılıp köye yerleşmek
zorunda kalmıştır. Günün birinde köye yakın bir yurtluğa çok zengin bir kont ve
kontes gelir. Anlatıcı onunla tanışmak isteyip evlerine gider. Evde kont ve
kontesi gören adam tablonun kurşun izini görür ve sohbet bir anda kendisinin
bir zamanlar tanıdığı çok iyi bir anlatıcı olduğuna gelir ve böylece
konuşmalarında bu kontun Silvio’nun kendisinden intikam almak için gitmiş
olduğu adam olduğunu anlar. Kont ise Silvio’nun düelloya geliş olaylarını
anlatır. Şimdilerde ise Silvio’nun bir çarpışmada öldürülmüş olduğu
söylenmektedir.
TİPİ
Gavrilo Gavriloviç bir çiflikte yaşayıp konuksever ve
iyilikseverliğiyle tanınan bir adamdır. Adam Praskovya Petrovna adında karsı
ve17 yaşındaki kızı Marya Gavriloviç ile
yaşamaktadır. Marya Gavriloviç çekici ve güzel bir kızdır. Bu yüzden de pek çok
erkek kendisiyle ilgilenmekte kendisiyle evlenmek istemektedir. Marya ise
Vlademir Nikoleyeviç adındaki bir hafif süvari
birliğinden bir adama aşıktır. Onun bu ilişkisi anne ve babası
tarafından onaylanmaz. Bu yüzden de onlar gizlice buluşur ve mektuplaşırlar. Ve
günün birinde Vlademir kıza gizlice kaçıp evlenip bir süre sonra geri
gelindiğinde anne babasının kendisini affedeceğini ve yüreklerini yumuşacağını
söyler. Kız başlarda çekinger olsa da sonradan bunu kabul eder. Böylece ikisi
bir kaçış planı yapar. Kız gece evden kaçacak çocuk nikah için papazı
ayarlayacak ve tanıkları gece kiliseye getirecektir. Kaçış planın olduğu gün
korkunç bir tipi çıkmıştır. Buna rağmen planı işletmeye devam etmek
istemektedirler. Kız evden kaçar arabacıyla kiliseye yollanır. Bu arada adam
kendi sürdüğü başka bir arabayla kiliseye gelmeye çalışır ama tipi o kadar
bastımıştır ki adam yolunu kaybeder ve karda uzaklaşarak başka bir köye gelir.
O köylülerin yardımıyla kiliseye varana kadar sabah olmuştur ve adam orada
kimseyi bulamaz. Bu olaydan sonra Vlademir bir daha kızla iletişim kurmaya
çalışmaz. Kız eve gelmiş ve kimsenin bir şeyden haberi yoktur. Ancak zamanla
kız hummaya yakalanır ve kötü hastalanır. Bu arada kız çocuğun ismini
sayıkladığı için anne babası onu bu adamla evlendirmeye karar verir. Adama
mektup yazarlar ama adam onlara kızdığı gibi o kasabadan uzaklaşıp alaya
giderler. Anne baba ise bu olaya anlam verememektedir. Derken kız iyileşir,
baba ölür ve kız babanın mirasçısı olur. Anne ve kız başka bir çiftliğe
taşınırlar. Kız annesini burakmayacağına yemin etmiştir. Kızın güzelliğini ve
genciğini gören pek çok erkek onunla yakınlaşmaya çalışmaktadır ama kız kabul
etmemektedir. Ta ki günün birinde Burmin adında evlerine gelen yine subay olan
bir adamın gelmesiyle işller değişmektedir. Kız da bu çocuğa ilgi duymaktadır.
Ancak bu adam kendisine bir türlü aşk itirafı etmez. Ta ki aradan uzun bir
zaman geçtikten sonra adam kenidisinin ona aşık olduğunu ama kaderin
kendilerini ayırdığını kendisinin zaten evli olduğunu ama karısını tanımadığını
nerde olduğunu bilmediğini söyler. Bunu üzerine hikayesini anlatan adam 1812
senesinde tipili bir gecede bir yere gitmekte iken tipinin bastırdığı bu yüzden
de bir yere sığınmya çalıştığını ve uzalardan bir ışık gördüünde oraya
gittiğini söyler. Oraya gittikten sınra gittiği yerin kilise olduğunu ve orda
insnaların bulunup kendisini beklediğini ve hemen kendinisinş içeriye alıp o
sırada baybunlık geçiren bir kızla evlendirdiklerini ve sonra kız onun yüzüne
baktığında bekledikleri kişinin bu olmadığını söylemektedir. Böylece subay
oradan hemen uzaklaşmıştır. Bunları duyan genç kız o kızın kendisi olduğunu
söyşler ve böylece subay kızın ayakların kapanır.
TABUTÇU
Adriyan Prohorov sert mizaçlı, dalgın, düşünceli ve işinden
başka bir konuda pek konuşmayan biridir. Bu adam biriktirdiği paralarla en
sonunda kendisine yeni bir ev alır ve taşınır. Bu adamın bir de 2 kız çocuğu
vardır. Yakınlarda bir yerde ölüm döşeğinde olan Turyihina tabutçu için umut
kaynağıdır. Çünkü bu adam zengin bir tüccardır ve kendisinden iyi para
götüreceğini düşünür. Günün birinde adamın taşındığı eve yakın bir yerde
Gottlieb Schultz adında bir adam yeni gelmiş olduğu için adamı kızlarıyla
beraber evlerine yemeğe çağırır. Yemekten sonra komşulardan toplanan pek çok
kişi içki içip sarhoş olmaya başlar. Bu arada tuhaf sohbetlere başlarlar derken
herkes en sonunda mesleklerine ve müşterilerinin şerefine içmeye balar. Derken
biri tabutçuyu alaya alarak onunda kendi müşterilerine yani ölülere içmesi
gerektiğini söyler. Bu söz üzerine adam çok sinirlenir. Ordan gider. Ve eve
giderken sinirden ölüleri kendi evine yemeğe çağıracağını söyler. Bu arada
uyuklar ve sabah hizmetçileri onu kaldırır. Turyihinanın öldüğünü söylerler.
Adam hazılanmak için kalkar. Gider ve o gün tüm gün boyunca bu cenazenin
hazırlıklarını yapar. Akşam eve geldiğinde yabancı birinin içeri girdiğini
görür onu içerialır derken içeride pek çok kişinin olduğunu görür. Adam
gözlerine inanamaz. Çünkü gördüğü herkes ölüdür. Hem de daha önce ölüm işlerini
üstlendiği kşilerdir. Derken ölülerden biri gelir ve zamnında kendi tabutunu
meşeden yapılması gerekirken çamdan yapılmış olduğunu söyer ve ölü onunla
tartışır derken onu itelr ve ölünün iskeletleri yere dağılır ve diğer ölülerde
ölü arkadaşını destekler. Derken adam birden uyanıverir ve hizmetçileri
kendisinin çok uzun süredir uykuda olduğunu söyler. Adamın gördükleri sadece
bir rüyadır. T ölmemiştir. Şölenden geldikten sonra sarhoşluğuyla yatıp
uyumuştur.
MENZİL BEKÇİSİ
Menzil bekçileri o
vakitlerde kendilerine sert davranıldığı için zor bir meslektir. Samson
Vyrin adında bir adam da menzil bekçiliği yapıp kimi zamanda zor durumlar
yaşayan bir adam olmasına rağmen kendisinin 14 yaşında oldukça yapılı, güzel ve
albenili bir kızı vardır ki görenler onunla yumuşar, sert görünümünü bırakır ve
hatta ona hediyeler alır. Bu durumda adamın çok hoşuna gider. Anlatıcı günün
birinde oraya gider ve kız kendisinin çok dikkatini çeker. Adam geceyi orada
geçirir ve onlarla vedalaşırken adam ondan bir öpücük koparır. Anlatıcı bu kızı
bir türlü unutamaz ve aradan yıllar geçtikten sonra tekrar o menzile gider.
Adamı aradan sadece birkaç yıl geçmiş olmasına rağmen oldukça yaşlanmış bulur
ve Dunya adlı o güzel kız da orada yoktur. Anlatıcı bunun üzerine Dunya’yı
sorar. Samson Vyrin hüzünlenir. Çünkü başından kötü olaylar geçmiştir. Günün
birinde menzile bir subay gelir ve bu subay çok sert biridir. Herkesin
dikkatini çeken Dunya bu adamın da dikkatini çeker. Ayrılma vaktine yakın bu
adam birden hastalanıverir. Yatağa düşer ve yolculuğunu erteler. Hasta adamın
başında ise Dunya vardır. O adamla ilgilenir ve hep onun yanındadır. Ayrılma
vaktine yakın subay kızı da sadece bir sonraki menzile kadar götürmek
istediğini bunun kimseye zararı olmayacağını söyler. Babası buna izin verir.
Ama kız bir daha geri dönmez. Hasta adamın numara yapılmış olduğu anlaşılır.
Buna dayanamayan adam menzilde adamın aldığı kimlik bilgilerinı araştırarak
kaldığı yeri bulur. Subayın karşsına geçip ricada bulunur ama adam kızı geri vermek
istemez ve adamı ordan kovar. Aradan geçen birkaç gün sonra adam en azından hiç
olmazsa kızını bir kez görmek ister. eve bir şekilde girmeyi başarır. Kızı lüks
içerisinde de olarak çok daha güzelmiş ve büyümüştür. Adamı görür görmez kız
bayılıverir ama subay adamı oradan kovar. Bunun üzerine anlatıcı hüzünleniverir
ve oradan ayrılır. Ardan yıllar geçer anlatıcı tekrardan o menzile gitmek
ister. ama o menzil kaldırılmıştır. Bunun üzerine o yöreden birileriyle
konuşarak araştırma yapar. Ve menzilci adamın ölmüş olduğunu öğrenir. Sonra da
adam mezara gitmek ister. onu mezara götürenler bu adamı ziyaret etmek için
daha önce çok güzel bir kadının gelmiş olduğunu ve kendisinin üç çocuklu biri
olduğunu söylerler.
KÖYLÜ GENÇ BAYAN
İvan Petroviç Berestov adında bir derebey bir süre orduda
subaylık yaptıktan sonra köyüne gelir. Köye geldikten sonra başka işlerine de
girişerek servetine servet katar. Ve kazandığı başarılarıyla da çevrede akıllı
ve saygıdeğer bir insan olarak görülür. Köyde ki diğer derebey ise Grigori
İvanoviç Muromski adındaki bir adamdır ki bu adam da diğer derebeyin tersine
elindeki malın çoğunu kaybetmiş ve daha fazla da borçlanan biridir. Ayrıca bu
adam İngiliz hayranı olarak değişimi savunan ve her işine İngiliz usulünü
karıştıran biridir. Bu ise Berestovun düşüncelerine zıttır ve bu yüzden de her
ikisi birbirini hiç sevmez. Muromskinin Liza adnda 17’nde iyi eğitimli, haşarı,
güzel ve çekici bir kızdır. İki komşunun ilişkileri böyle bir durumda sürerken
eğitim hayatını tamamlayan Berestovun oğlu Aleksey köye gelir. Kendisi orduya
gitmek istese de babası buna razı olmaz. Bu genç çapınlığıyla ve neşeli
kişiliğyle köyde nam salar ve özellik de kızların ilgiisini çeker. Günün
birinde Liza’nın hizmetçisi onların evindeki bir hizmetçinin davetiyle onların
evine gider. Bunu duyan hanımı hizmetçisine Alekseyi iyi incelemesini ister.
ordan dönen hizmetçinin genç hakkında söyledikleri, onun çapkınlığı ilgi
çekiciliği Lizanın ilgisini çeker. Ve sonraki gün bugenç ormanda ava giderken
köylü bir kız kılığına girirp onunla karşılaşak ister. sonraki gün kılık
değiştirip adamla konuşan kız genci ilgi çekici bulur. Daha ilk buluşmada adam
kıza tutulmuştur ve onu her gün görmek ister. oyununun ortaya çıkacağından
korkan kız adama sadece belirttiği zamanlarda buluşacağını söyler. Adam bunu
kabul eder ama kızda bir köylü kızında pek de görülemeyecek nitelikler görür.
Derken gençler biebirleriyle pek çok buluşmaya başlar ve birbirlerine aşık
olmuş özellik de çocuk sırılsıklam aşık olmuştur. Onların gizli buluşmaları devam
etmekteyken günün birinde babaları ormanda karşılaşır. İvanoviçin ava koşan atı
onu yere düşürünce Berestov ona yardım eli uzatır ve aralarında dotluk bağı
kurukmuş olur ki Murowski onu yemeğe davet eder. Oyunun ortaya çıkacağından
korkan kızı kendisine aşırı makyaj yaparak durumu kurtarır. Babalarının
aralarında gelişen dostluk ve gençleri denkleriyle evlendirme isteği ikisinde
Lizayı Alekseyle evlendirme düşüncesi doğurur. Babası oğluna bunu söylediğinde
oğul gönlünü köylü kıza kaptırdığı için onunla evlenmek istemediğini söyler.
Babası ise eğer evlnmezse kendisne 5 kurus bırakmayacağıı söyler. Adam Lizayı
görüp birebir kendisini istemediğini söylemek için oraya gider. Habersiz içeri
dalan adam birden Akulinkayı görür ve şaşkınlık yasar. Ve kızı kucaklar. Bu
arada ivanoviç içeri girer ve gördüğü durumdan memnundur. ……mutlu son
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder